Hatay
 

Fenerbahçeliler


Derneği
 

SAYIN FERYAL PERE'NİN DERNEĞİMİZİ ZİYARETİ 13-09-2009

Radikal Gazetesi spor yazarı sayın Feryal Pere derneğimizi ziyaret ederek Bursa - Fenerbahçe maçını bizlerle birlikte izledi.

 

                     
 
                     


Sayın Feryal Pere'nin 15-09-2009 tarihli Radikal Gazetesi'ndeki yazısı


Üj kere bej on bej!

 

FERYAL PERE

Spor
15/09/2009

Antakya’dan bildiriyorum! Dolayısıyla iki gündür gördüğüm şehirdeki fitbol sever tahlilini yapmak,ahkam kesmek benimde hakkım!!!
Cami-havra-kilisenin yüz yüze, yan yana olduğu bu çok hoş ve özel şehirdeki ilk günüme, birde derbi çattı. Galatasaray-Beşiktaş maçını 5 katlı bir konakta izledim. Her katında dev ekran önleri tıklım tıklımdı. Terası dumanlı hava sahası olarak, kale arkası. Şehrin övündüğü hoşgörü karakteri, ispatını gözlere aktarıyor:Bir siyah beyazlı, bir sarı kırmızılı kardeş kardeş oturuyor. Gollerde Galatasaraylılar çılgınca ayağa fırlıyor, birbirlerini buluyor. Hüzünlü Kartal yüzleri, sessiz. Çok da kalabalıklar (Aralarına sızan başka kanatlılar da var sanırım!!!)
Mustafa Denizli’nin, vaktiyle her vatan evladını mutlu etmiş yüzü beklenen ifadede. Ancak Galatasaray kulübesinin ekrana sıkça gelmesini fena halde kınıyorum!Surinam asıllı Hollandalısı olan var olmayan var, ne o öyle,nispet yapar gibi!
Neyse ki bu şehir ‘Aziz Pierre’ şehri aynı zamanda. Hatıralar sarıyor yine!
Pazar akşamına, şahane bir davet alıyoruz(yani ben alıyorum, kendimi mühim sanmak istedim, mühim insanlar kendilerinden biz diye söz eder!)
Bahçesinde portakal ağaçları, duvarlarında ödüller, teşekkür plaketleri, çerçevelere saklanmış hoş anılarla dolu Hatay Fenerbahçeliler Derneği’ne gidiyoruz.
Aksan, lehçe farklı bilmeyiz / sanki doğduk bir anadan / sanki aynı evde büyüdük / takıntılar aynı  yorumlar aynı  kalp atışları aynı anda hızlanıyor  adresim aynı! Dernek başkanı Ali Bey, gururla bir okul yaptırdıklarını, sırada işitme engelliler içinde bir okul projesi olduğunu söylüyor. İnsanın gözü doluyor, kendileri için bir rant, çıkar beklemeden, Kanaryanın adıyla, onun adına iyi şeyler yapan birilerini tanıyınca. Böyle durumlar sadece filmlerde olmuyor demek ki.
Gözlere bal dökülmüş masumiyette “tarafsız” bakışlar, Bursa’nın sertliğine kızıyor, bizim çocuklara “Allah Allah, ne oluyor, hiç böyle değildi bunlar, yollamayacaksın başka mahallelere, huyları bozuluyor yavrucakların” içerikli şefkat cümleleri yollanıyor.Bu kadar neşeli bir ortamda, böyle ılık bir havada. Deniz Çoban’ın, evine gidince “Nasıl gösterdim kartları ama!” diye kasılacağı akla düşüyor,pardon pardon o Portekizli hakemdi, Bosna maç sonu çık aradan!!!
Heyecan fırtınasında ruhumuzu teslim etmeyişimizin sebebi, bitmek bilmeyen ikramlar. Hele sahici gül suyu ile yapılan ‘Haytalı’, Kâzım’ın topla cilveleşmeleri tadında.
Sonunda Kanarya ve kader Antakya’ya kıyamıyor. Bundan önce 5 haftada 15 puan senesinde rivayete göre ‘Rüzgâr Gibi Geçti’ vizyondaymış. Boğazı buzlar kaplayalı az zaman geçmiş falan filan. Durum ahalinin, ek destek almadan dilini dolaştırıyor,on bej puan sular serpiyor.
Keline kurban olunan ‘Alexander The Great’ hazretleri, hadi gelin diyor,bir münasip zamanda, mesela saat on’da perşembe buluşalım Saracoğlu’nda!
A-aa, ama neden 22:05? Bu beş dakika geç kavuşmanın hesabını kim verecek, kim!!!
Mutlu bayramlar, erkenden erkenden.


 

Haber Arşivi Fenerbahçe.org'da Biz Basında Biz Başvuru Formları

 


 >> Antakya'da Hava << ..
 
 

okullogo.jpg (63309 bytes)

 

 

 

 

Design by Data-Bim                                                                       © 2006 Hatay Fenerbahçeliler Derneği