Hatay
 

Fenerbahçeliler


Derneği
 

BİR E-MAIL VE HİKAYELER 08-11-2009 / 10-11-2009

 

Önce Böyle Bir E-mail Aldık (08-11-2009)

Değerli Başkanım Ali EZELSOY'a

Öncelikle vaktinizi aldığım için beni affetmenizi rica ediyorum.  Bu mailimi okuyup cevaplamanız benim için çok önemli.

Ben Serinyol İlköğretim Okulunda Okulöncesi Öğretmeni olarak görev yapıyorum. Meslekte 13. yılım. Buraya  eşim uzman çavuş olduğu için geldik. İkinci yılımızı çalışıyoruz.

Çalıştığım okulun anasınıfı 38 öğrencisiyle eğitime devam ediyor fakat bazı sorunlarımız var.

Anasınıfı okulun bahçesinde prefabrik iki sınıftan oluşuyor. İki öğretmen de sabahçıyız. 12.30 a kadar çalışıyoruz. Yalnız sınıfımızın çatısı su damlatıyor. Her yağmurda çocuklar ıslanıyor. Ders esnasında etrafa leğen koyarak halının ıslanmasını engellemeye çalışıyoruz fakat mümkün olmuyor.Zaten ince olan halıser de ıslanıyor ve sınıf  kötü kokuyor.

Çatı için geçen yıl Müdür yetkili öğretmenimiz Vecih bey çadır çektirmiş fakat yırtılmış. Okulumuzun daha sağlam bir çatı yaptıracak gücü yok. Velilerden de sınıfa süpürge alabilmek için 2,5 lirayı zor topladık.

Çocukların doğru dürüst oyuncakları bile yok. Kırık dökük oyuncaklarla ve sene başında mobilyacıya kestirttiğim tahtalarla oyun oynuyorlar.

Sizlerin birçok okula yardım yaptığınızı takip ediyoruz yıllardır. Fanatik bir aile olarak sizden okulumuz adına yardım beklediğimi iletmek istedim. Yapacaklarınız bizim için çok önemli. Bu ve bundan sonraki öğrencilerimizin sağlığı ve eğitimi açısından takdir edersiniz ki her yağmurda sırılsıklam olan çocuklarımızın geleceği söz konusu. Okuldan kötü anılarla ayrılsınlar istemiyorum açıkçası.

Bu konuyu görüşmek üzere hangi gün ve saatte derseniz sizinle görüşmek üzere gelmeyi ve kabul ederseniz çıkmış kitaplarımdan size hediye etmeyi çok isterim.

Cevabınızı sabırsızlıkla bekleyeceğim yağmurda ıslanan öğrencilerim ile birlikte.

Sonsuz saygılarımla.

Fatma Çetin kabadayı 

Serinyol İlköğretim Okulu, Serinyol- Antakya.

Eğitimci-Yazar

İkinci E-mail Geldi (10-11-2009)

Başkanım,

Adımı görünce "Eyvah!Yine mi?" demeyin sakın.

Bugün gelişiniz beni öyle şaşırttı ve sevindirdi ki bu konuda bir yazı yazıp internette bir edebiyat sitesine ekledim. Vaktiniz olur da okumak isterseniz google’a adımı yazıp hikayeler.net e tıklamanız yeter. Son yazım: EN BÜYÜK FENERBAHÇE BAŞLIKLI. Yazıya üç de yorum gelmiş şimdilik...

Sizi tanımak ne büyük şeref. Çok sağ olun, saygılarımla.

 
FATMA ÇETİN KABADAYI
Eğitimci-Yazar

Hikayeler.net (10-11-2009)

Yazının orjinali :  http://www.hikayeler.net/yazilar/131871/en-buyuk-fenerbahce-/

 

En Büyük Fenerbahçe!


Baktım ki tanımadığım bir beyefendi bize doğru geliyor.





Ben öğretmenim. On iki yıldır köy, ilçe, şehir ayrımı yapmadan görev yapıyorum. Gittiğim bazı okullarda “Burada anasınıfı yok, sizi nasıl atadılar?” diye soranlardan tutun da içine bile girmeye kıyamayacağınız lüks okullarda çalıştım.

Her yer bir değil elbet.

Bu yıl görev yaptığım okulun anasınıfı prefabrik. Çatısı sorunlu. Yağmurda çatısından sular damlıyor. Geçen yıl müdürümüz Vecih Bey, çatı için çadır çektirmiş fakat bir yıl dayanmış, yırtılmış. Maddi imkansızlıklar okulların en büyük sorunu. Veliler ellerinden geldiğince yardımcı oluyorlar fakat nereye kadar?

“Çin işkencesi” sözünü duymuşsunuzdur. Bunlardan biri de insanın başına yüksekten su damlatılması. O damlaların, belli bir süre sonra ne kadar acı verdiğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Benim öğrencilerim de her yağmurda bu işkenceye maruz kalıyorlar.Sınıfa damlayan sular için birkaç yere plastik kaplar koyuyoruz fakat çocuklar ya koşamıyorlar ya da koşarken çarpıyorlar. Sonuçta halı yine ıslanıyor ve sınıf kötü kokuyor.

İki gün önce bu sağlıksız ortamımızı bir mail ile Hatay Fenerbahçe Derneği Başkanı Ali Ezelsoy’a bildirmiş ve kendisinden yardım istemiştim.

Koskoca Fenerbahçe için bunlar basit işler ne de olsa. Fenerbahçe Dernekleri’nin Türkiye’de bir çok okulu yaptırdığını, okulların eksiklerini tamamladıklarını, maddi durumu kötü öğrencilere yardım yaptıklarını yıllardır biliyoruz. Gerek basından gerek Fenerbahçe TV’den sürekli görüyor ve okuyoruz.

Kendisine mail attığımı müdürüme bile söylemedim ki hayal kırıklığımı sadece kendi içimde yaşayım diye. Bir tek zümre arkadaşım Arzu Öğretmenimin ve Fanatik eşimin haberi vardı.

Tahmin ettiğim gibi oldu, mailime cevap gelmedi. Gelse şaşardım zaten.

Bugün 10 Kasım töreninden sonra öğrencilerimizle sınıfımıza döndük. Sınıf yine kötü kokuyordu. Üzülüyor insan!

Ah bu çocuklar, ayakkabılarını çıkardıkları gibi sınıflara girmişler yine. Biraz düzenleme yaptım. Tam dış kapıyı kapatmak üzereydim.




Baktım ki tanımadığım bir beyefendi bize doğru geliyor.

Aramızda on beş metreden fazla vardı.

“Merhaba, hoş geldiniz,” dedim.
“Hoş bulduk. Fatma Hanım mı?”
“Buyurun, benim.”
Elini uzattı.
“Ben… Ali Ezelsoy.”
“!”

….

En son ne zaman bu kadar heyecanlanmıştım, düşünüyorum da. Sanırım Hakan Tarık Osmanoğlu Ve Lutuf Veli Üstadımın imza günüme katıldıkları gün.
Yine elim ayağım birbirine dolaştı.

Ali Bey gerçek bir beyefendi. O kadar duyarlı ki mailimi okuyabildiği akşamın ertesi günü sınıfımızı yerinde görmek için hemen geldi.

O kadar ince düşünceli ki bir çok kişiyi uyarmamıza rağmen ayakkabısını çıkarmaya söylenirken O hiç düşünmeden yaptı bunu.

Ve o kadar olgun ve anlayışlı ki…

Evimizde mobilyalarımızdan, oyuncaklarımıza, oda parfümümüzden, bebek zıbınına, battaniyelerimizden bardaklarımıza kadar bir çok şeyimizin sarı-lacivert olmasına rağmen heyecandan Fener’in renklerini yanlış söylememi bile yüzüme vurmadı ya…

Bir kere de pot kırma da kafanı kır dedim kendime!



Başkanım sınıfı inceledi. Yarın birkaç kişiyi çatının ölçüsünü aldırmak için göndereceğini söyledi. Halılar için sınıfı boydan boya ölçtük. Öğrencilerimize hangi oyuncaklardan istediklerini sordu ve hepsine ayrı ayrı oyuncak getireceğine söz verdi.

Okul Müdürüm Vecih Bey, kendisini odasına çay içmeye davet ederken, Ali Bey’in yüzünde yine bir çok öğrenciye faydalı olmanın mutluluğu, bizlerde de minnet duyguları vardı.


Ataol Behramoğlu’nun “Öğrendim ki” isimli şiirini bilirsiniz.

Ben de bugün öğrendim ki- Büyüklük elindeki imkanlarla kime ne kadar faydalı olabildiğine bağlıymış -

…Ve yine anladım ki En Büyük Fenerbahçe’ymiş!

Bütün öğrencilerim ve velilerim adına kendisine şükranlarımı sunuyorum.

İyi ki varsınız.

Yazı Sahibi

Fatma Çetin Kabadayı tarafından 10.11.2009 tarihinde eklendi 52 kez okundu.

 

 

 

 

 

 




 

Haber Arşivi Fenerbahçe.org'da Biz Basında Biz Başvuru Formları

 


 >> Antakya'da Hava << ..
 
 

okullogo.jpg (63309 bytes)

 

 

 

 

Design by Data-Bim                                                                       © 2006 Hatay Fenerbahçeliler Derneği